write Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • write
    f. (wrote, writ.ten) 1. yazı yazmak: He´s learning to write. Yazı yazmayı öğreniyor. 2. (bir şeyi) yazmak: Can you write your name? İsmini yazabilir misin? 3. k. dili (birine) mektup yazıp göndermek, mektup yazmak: He writes her every day. Her gün ona mektup yazıyor. 4. k. dili (birine) mektup yazmak. 5. yazmak, yazarlık yapmak: He writes for a living. Hayatını yazarak kazanıyor.
  • write down
    yazmak, kâğıda dökmek.
  • write off for
    mektup göndererek (bir şey) istemek.
  • write s.o. back
    k. dili 1. birinin mektubuna cevap yazıp göndermek, birinin mektubuna cevap yazmak. 2. birinin mektubuna cevap yazmak.
  • write s.o. off
    birinin işe yaramaz olduğuna karar vermek.
  • write s.t. down
    bir şeyi yazmak/kaydetmek.
  • write s.t. off
    1. tic. tahsil edilmesi imkânsız borcu veya telafi edilmesi imkânsız mali zararı defterden silmek. 2. bir şeyin işe yaramaz olduğuna karar vermek.
  • write s.t. out
    bir şeyi yazıya dökmek.
  • write s.t. up
    1. notları rapor, kitap v.b. haline sokmak: I´ll write up these notes later. Bu notları daha sonra esaslı bir şekle sokarım. 2. bir fikri hikâye, kitap v.b.´ne dönüştürmek. 3. birini/bir olayı makale konusu yapmak.