worship Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • worship
    f. (--ed/--ped, --ing/--ping) 1. tapmak; ibadet etmek; tapınmak: His father worshiped God; he worships money. Babası Allaha tapardı; kendisi paraya tapıyor. They´ve worshiped there for years. Yıllarca orada ibadet ettiler. 2. tapınmak, taparcasına sevmek: He worships her. Ona tapınıyor. i. ibadet; tapma; tapınma.