usher Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • usher
    i. 1. (kilisede/tiyatroda) yer gösteren kimse. 2. teşrifatçı. f. 1. in içeri getirmek. 2. yerini göstermek: The waiter ushered them to their seats. Garson onlara yerlerini gösterdi. 3. başlatmak, açmak: usher in a new age yeni bir çağ açmak.