nabız Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

Türkçe - İngilizce

  • nabız
    ,-bzı pulse. --ı atmak to have a pulse; for one´s pulse to beat. -- atışı pulse rate; pulsebeat. --ına bakmak/--ını tutmak /ın/ to take (someone´s) pulse. -- düşüklüğü weak pulse, weak pulsebeat. --ına girmek /ın/ to ingratiate oneself with (someone), become (someone´s) fair-haired boy. --ına göre şerbet vermek /ın/ to treat (someone) in a way that´s calculated to please him. -- yoklamak to take some soundings, make some inquiries. --ını yoklamak /ın/ to sound (someone) out.