jolly Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • jolly
    s. 1. şen, neşeli. 2. neşe verici. 3. İng., k. dili hoş, güzel. z., İng., k. dili bayağı, gerçekten: This is jolly good! İng. Bu bayağı iyi! Jolly good! Çok iyi!/Aferin! f., İng.
  • jolly a place up
    bir yeri neşelendirmek; bir yere sevimli bir hava vermek.
  • jolly s.o. along
    birini tatlı sözlerle teşvik etmek.
  • jolly s.o. into
    tatlı sözlerle birini (bir şeye) ikna etmek.
  • jolly s.o. out of
    tatlı sözlerle birini (bir şeyden) vazgeçirmek.
  • jolly well
    Bir sözü pekiştirmek için kullanılır: He´ll jolly well have to. Yapmaktan başka çaresi yok.