Akciğer Apsesi

AKCİĞER APSESİ: Akciğerde herhangi bir bölgede gelişen bir iltihabın o bölgedeki akciğer dokusunu öldürmesi sonucu akciğer apsesi oluşur. Apsenin çevresindeki akciğer dokusunda iltihap alam, başka bir anlatımla pnömoni alanı bulunur. Canlılığını kaybeden bu akciğer alanı, bir bronşa açılıp belgam biçiminde atılabilir. Bazen de apse, akciğer zarlarına doğru ilerleyip plevre (akciğer zarij boşluğuna açılır. Böylece içindeki ölü dokular plevra boşluğuna dökülür ve bir ampiyem gelişir. Bazı durumlarda apse hem bronşa hem de plevra boşluğuna açılır. Bu duruma ‘Bronkoplöral fistül’ denir. Bronkoplö-ral fistül nedeniyle plevra boşluğunda fazla miktarda hava birikmesiyle ‘Pnömtoraks’ denilen durum ortaya çıkar.

PnÖmotoraks, yani plevra boşluğunda biriken hava fazla olduğundan, o taraftaki akciğere baskı yapıp onun adeta bir balon gibi sönmesine neden olabilir. Bu da solunum olayını olumsuz yönde etkiler. Akciğer apsesi genellikle solunum yollarına mikroplu bir yabancı cismin solunması sonucu oluşur. Bu durum genellikle alkoliklerde ya da komadaki hastalarda görülür. Aynı zamanda bir pnömoni (zatürree) olayı apseye neden olabilir. Akciğer apsesinin belirtileri, pnömoni belirtilerine benzer. Göğüste bir ağrı ortaya çıktığında, plevranm etkilendiği düşünülmelidir. Akciğerlerin röntgeni çekildiğinde, tamamen boşalmış olan bir apsede hava-sıvı düzeyi denilen birbirinden farklı yoğunlukta iki bölge görülür. Bunun yanı sıra bölgenin pnömonik özelliği de röntgende görülebilir.


Akciğer apsesinde en çok kullanılan antibiyotik penisilindir. Günümüzdeki etkin antibiyotikler nedeniyle cerrahi girişimlere pek az gerek duyulmaktadır.